İktisatta bir kaç paradoks vardır. Tasarruf, Leontief ve Metzler bunlardan bazılarını oluşturur. Lakin konu Türkiye olunca bu teorik söylemler, paradokslarımız açısından en ufak bir önem bile arzetmiyor. Ha! Paradoks ne midir? - Çelişki - Samimiyetsizlik - Münafıklık - Gerçeklikten ayrışmışlık - Açıklayıcılıktan uzaklaşmışlık - Kokuşmuşluk ama pir-ü pak imiş gibi rol kesmişlik - Kirlenmişlik ama nezafet abidesi kesilmişlik... Liste uzar gider ama sanırım konu anlaşılmıştır. "Ey inanmışlar! Neden yapmadığınız veya yapmayacağınız şeyleri söylüyorsunuz" der oysa Kutsal Kitap (61/2). Şimdi, başka hiç bir şeye bakmadan sadece izlenmemesi gereken bu davranış üzerinden gidecek olursak, nereye doğru bir yolculuk halinde olduğumuz rahatlıkla anlaşılmaz mı? - Öğretmen, kopya çekmemeyi öğütler ama genellikle ömründe en az bir kez bu fiili irtikâp etmiştir. - Hakim, adaletten ayrılmayacağına yemin etmiştir ama eş-dost-hemşericilik vs hatırına bunu en az bir kez ihlal etmiştir. - S...
politik iktisat, bölgesel çalışmalar, post-sovyet avrasya, avrupa birliği, türkiye'nin ekonomi politiği, yaşam