Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ağustos, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

PKK ve HDP üzerine tezler...

Bu örgüt (PKK) hem 40 yıldır Kürtleri asimile etmek için araçsal olarak kurulup geliştirilmiş, hem de Kürt bölgelerinde ortaya çıkacak rantın kontrol edilmesi için bir mekanizma olma işlevi görmüştür. Türkiye'de sistemi elinde bulunduranlar için, Kürtleri Batıya göndermek ve bu nüfus hareketliliği ile asimilasyonu (entegrasyonu) tamamlamak için de PKK kullanılmıştır. 1980 sonrası Batı'ya yoğun göçün bir kaç nedeninden birisi terör tehditi ve güvenlik endişesidir. Türkiye'nin birliği ve bütünlüğünün (!) sağlanması açısından da iyi bir araç olmuştur örgüt. Bir tehdit, özellikle içeriden güçlü muhalif silahlı bir hareket şeklinde ortaya çıkmışsa milli birlik daha kolay sağlanır, iç problemler (özellikle pastanın adil paylaşılmasına ilişkin) daha kolay görmezden gelinir ve kurulu sistemden büyük çıkar elde edenler rahat etmeye devam ederler. Son zamanlarda trajik ve kanlı bir savaşın bu örgüt faaliyetleri ekseninde tekrar ve daha yuksek dozda hortla(tıl)masının nedeni, pastanın

Liderler (5): Davutoğlu

  Prof. Dr. Zekai Özdemir Davutoğlu’yu anlamak için Fârâbî’ye müracaat etmekte fayda vardır.  Fârâbî der ki, “uzun konuşanı kısa dinleyin”.  Yani çok az dinleyin sonra dinliyormuş gibi yapın.  Davutoğlu böyle dinlenmeldir.  Yani onun hakkında yazılacaklarda kısa tutulmalıdır.  Ne kadar kısa tutulmalıdır.  İşte bu kadar.

Liderler (4): Akşener

Prof. Dr. Zekai Özdemir 8 Ağustos 2021 Türk siyasetinde milletvekili olduğu partinin liderinin kendisine liderlik vermemesi sonucu parti kurma cesareti gösteren tek kadındır. Behice Boran ve Tansu Çiller’den sonra kendisini lider olarak gören Akşener "bu ülkenin babaları çok olmuş ama anaları çok az  olmuş "düşüncesiyle liderliğe soyunmuştur. Bu anlamda Akşener hareketi, bir ülkücü hareket olmayıp devlet ana olmaya aday bir “devlet ana" harekatıdır. Dolayısıyla Akşener'le birlikte devlet "ana" olma vasfına kavuşacaktır düşüncesi bu hareketin temel hareket noktasıdır denebilir. Yani, harekât ana kuzularını (işsizleri) koruyacak bir hareket olarak değerlendirilebilir. Akşener hareketi, devlet ana esaslı olması dolayısıyla bir yenileşme hareketi de değildir. Tam aksine, eski devlet geleneğine dönüş hareketidir denilse yanlış olmaz. Özellikle “dört eğilim” çizgisinde olması Akşener hareketinin “kökü mazide olan bir ati” hareketi olduğunu gösterir. Ekonomik, siy