Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Azerbaycan etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Aliyevler İktidarının 20 Yılında Türkiye-Azerbaycan İlişkileri

  12 Haziran 2013 Ekim 2013, çağdaş Azerbaycan’ın mimarı ve ülkenin istikrarının önderi olarak kabul edilen Haydar Aliyev’in devlet başkanı oluşunun 20. Yılı olarak şaşaalı biçimde kutlanacak. Bu eksende, bu dönemin, Türkiye-Azerbaycan ilişkilerine bakan yönüyle kısa bir analizi yapılacak olursa, Sovyet sonrası dönemin en fazla heyecan verici konularından birisinin Türkiye-Azerbaycan ilişkileri olduğu görülecektir. Öncelikle, dost ve akraba ülkeler olan Türkiye ve Azerbaycan'ın, Sovyet sonrası dönemde ortaya çıkan jeo-politik değişimle başlayıp günümüze kadarki süreç içinde, toplum ve yönetici elitler nezdinde karşılıklı ilişkileri oldukça ilerlemiştir. Türk akademik ve siyasal algısında Türk dünyası tanımlanırken; “Azerbaycan ve diğer Türk Cumhuriyetleri” ifadesinin kullanılması, bu dünya ile ilişkilerde Azerbaycan’ın eşsiz konumunu ifade eder. İki ülkenin dış politikasında, öncelikli alanlar olarak da birçok ortak nokta bulunur. Ermeni meselesi ve Ermenistan’la ilişkilerin, H

Gürcistan-Azerbaycan Hattında Taşlar Yeniden mi Döşeniyor?

    12 Ocak 2013 Yeni Gürcü Başbakanı İvanişvili, seçilmesini müteakiben Brüksel’e yaptığı ilk yurt dışı gezinin ardından yaklaşık 2 hafta kadar önce (26 Aralık 2012) Bakü’ye ziyarette bulundu. Kafkasya’da uzun zamandır adeta “kader arkadaşı” olan bu iki ülke arasında İvanişvili sonrası yaşanan gelişmeler Gürcü-Azeri hattının yeniden inşa sürecine mi girdiği sorularını hatıra getiriyor. Kader arkadaşlığı konsepti, Kafkas jeopolitiğinde Sovyet sonrası ortaya çıkan gelişmelerle zoraki olarak şekillenmişti. Karşılıklı bağımlılık ilişkisinin yüksek öncelik taşıması ve benzer toprak bütünlüğü problemleri yaşamaları bu iki ülkeyi birlikte hareket etmek zorunda bırakmıştır. Kuzeydeki büyük komşu ve eski patron Rusya ile ilişkileri açısından da tarihsel süreçte bu iki ülkenin benzer bir acziyet/mahkumiyet sarmalı içinde yuvarlanageldikleri müşahade edilmiştir. İvanişvili’nin, şimdilik kendisi için en önemli komşu ülke olan Azerbaycan’a yaptığı ziyaret esnasında, Türkiye-Gürcistan-Azerbay

Kafkasya’nın Güncel Sorunları Yeniden...

  2 Aralık 2012  1 Aralık  TUİÇ’in (Türkiye Uluslararası İlişkiler Çalışmaları Derneği) daveti ile iki gündür Giresun ve Trabzon’da Kafkasya’nın güncel sorunlarını, çoğunluğunu uluslararası ilişkiler öğrencilerinin oluşturduğu dikkatli ve ilgili bir dinleyici gurubu ile tartıştık. Bütün gündemin, Suriye, Filistin, Mısır başta olmak üzere Orta Doğu üzerinde yoğunlaştığı bir ortamda gündemin dışında kalmak çok mümkün olmasa da Kafkasya, kadim geçmişi, dramatik tarihi serüveni ve her an sürprizlerin yaşanma ihtimalinin bulunduğu bir bölge olarak kendi ağırlığını fazlasıyla hissettirdi. Karadeniz’in Kafkasya’ya coğrafi yakınlığının, bu bölgedeki mezkur iki üniversite öğrencileri başta olmak üzere bölgenin ilgi alanında bulunması için yeterli bir sebep olduğu söylenebilir. Ayrıca, Kafkasya, zaten ne zaman tamamen gündem dışı kalabilmişti ki? Bölgesel sorunlar, diller ve milletler açısından mevcut olan fazlasıyla cömert yapı bu aktüelliğin belirleyicilerindendir. Hatem Cabbarlı, Yalçın Sar

Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı Projesi (TANAP): Türkiye İle Azerbaycan’ın Yeni Dansı

  27 Haziran 2012   Dış politikada son zamanlarda meydana gelen ve “Sıfır Sorun’dan Sıfır Komşu’ya...” analitik/tarihsel sürecinin ortaya çıkma ihtimaline atıfta bulunan taşlamalarla renklenen/belirsizleşen bir dizi olayın ardından 26 Haziran’da Türkiye-Azerbaycan arasında 2018’e kadar inşası öngörülen yeni bir doğal gaz boru hattı anlaşması yapıldı. Hatırlanacağı üzere, çok yakın bir zamanda Nabucco projesinden Macaristan’ın çekilme sinyalleri vermesi paralelinde, bir kaç yıldır aktifleşme potansiyeli taşıyan ve Türkiye’nin AB’ye karşı elindeki büyük bir koz olarak duran bu hattın riske girmesi, Türkiye’nin varsayıldığı gibi bir “enerji dağıtım merkezi olma” işlevini etkinleştiremediği yönünde eleştirilerin yapılmasına neden olmuştur. Acaba bu yeni proje, uzunca bir süredir “bir millet, iki devlet” sözlemlerinin daha çok lafta kaldığını gösteren Türkiye-Azerbaycan dansının yeni bir parçası ve/veya yeni bir dansa davet göstergesi olarak sayılabilir mi? Başbakan Erdoğan’ın, imzaya

Nabucco, Nabukadnezar’a mı Kavuşuyor?

   12 Mayıs 2012 2009 başlarından itibaren etrafında hareketlilik oluşmaya başlanan ve Babil Kralı Nabukadnezar’ın Tevrat’ta geçen   isminden ilhamen, ünlü İtalyan besteci Verdi’nin 4 perdelik operası ile ün kazanan Nabucco adı altında geliştirilmeye çalışılan büyük Avrupa doğal gaz projesinde son zamanlarda çatırdama sesleri gelmeye başladı. Nisan 2012 sonlarına doğru Macarların kararlı lideri Victor Orban’ın bu projeye yönelik olarak kayna konusundaki belirsizlik iddiaları ile başlayan tartışmalar bitmiş değil. Kurucu ortak olan Macaristan’ın çekilme sinyali vermesiyle birlikte Avrupa Birliği temsilcilerinde proje ile ilgili açıklama yapma zorunluluğu ortaya çıktı. Gerçi hem itiraz hem de savunmaya yönelik cümleler birbirinden anlam açısından farklı değil. Macarlar gazın kaynağını belirsiz olarak nitelerken Avrupalı temsilciler şimdilik belirsizlik olduğuna vurgu yapmakla yetiniyorlar. Sonuç, her iki anlamda da “kaynakta belirsizlik” konusu üzerinde düğümleniyor. Yine çok yakın b