Ana içeriğe atla

Kayıtlar

kurban bayramı etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Dünyanın Tüm Bayramları Geri Dönülmezdir!

Dünyanın Tüm Sabahları adlı ünlü film, sinema, müzik, estetik ve aşkı buluşturur. 17. yy sonlarında Fransa’da, sarayda başlayan filmde saray müzisyeni, büyük bir salonda kederli bir halde öğrencilerine ders verirken mutsuz bir ruh hali ile konuşuyor. Çok saygı duyduğu ustasından söz etmeye başlıyor. Büyük bir viyola sanatçısı olan ustası, karısının ölümünden sonra çiftliğindeki kulübede inzivaya çekilmiş halde iki kızıyla yaşamıştır. Bazen karısını yanında hayal eden, ona aşkını koruyan ustası, saraydan aldığı teklifi düşünmeden ilkeleri uğruna geri çevirir. Bu ilkeler, saray müzisyenliği yapmamak, müziği sarayın emrine sokmamak, müzikte şan-şöhret aramamak gibidir. Bir gün genç bir müzisyen gelir yanına ve onu eğitmeyi belli şartlarla kabul eder ama genç, ustasının ilkelerini çiğner ve saraya müzisyen olur. Film, günümüz insanına ve ahlaki tercihlerine atıfta bulunuyor, yaşama nasıl bir anlam vereceğimizle ilgileniyor. Ne için yaşadığımız veya çalıştığımızı, sanatı neden ve kim için y

Başarılı çocuk yetiştirme ve anne sultan!

1. Çocuğun hobisini zaman kaybı olarak görmemek 2. Çocuk adına karar vermemek 3. Paralı veya havalı işlere mutlu olmaktan çok değer vermemek 4. Paranın kıymetini öğretmek Şimdi düşünüyorum… Okuma yazma seferberliğinin olduğu 1980'lerin başlarında devam ettiği bir kaç aylık kurs dışında hiç okul yüzü görmemiş annem bu kuralların bir çoğunu çocukları üzerinde uygulamıştır. Başka konularda ısrarları ve dominant olma çabaları oldu ama yukarıdaki 4 konuda iyi bir bilinç sahibiydi.   Hemen hepimiz yıllarca kenpo karateye devam ettik. O kadar çamaşır yükünün üzerine karate elbiseleri de eklendi ama buna hiç ses ettiğini hatırlamıyorum. Eminim, “bağlama öğreneceğim” deseydik, bir “sordum sarı çiçeğe” ilahisini seslendirme karşılığında ile o konuda da tavlardık kendisini. “Tecrübeli bir kayınvalide olarak gelinlerle kendisinin de epey zaman geçireceğini düşünerek” eş seçimini özgürce yapmamız konusunda biraz zorlandı gerçi. Geleneksel bakış açısı içerisinde buna hakkı olduğunu düşünmüş olma

Îyd-u Adhâ

Kars yıllarımda, yüksek Rus binalarından birinde bir hayli geniş odamın kapısından etrafa, ne kadar kısık sesle dinlesem de kendine has taşkınlığı ve efsunlu hali ile gazelhanların dilinden dökülen nağmeler yayılırdı. Cavit Yeşilyurt hoca ile karşı karşıya olduğumuz vakitlerde bu konuda inceden eleştiriler de alırdım. Urfa’ya ömrüm boyunca bir kez gittim ama Kazancı Bedih ve Tenekeci Mahmut başta olmak üzere Urfalı üstat gazelhanların okuduğu enfes parçalara ilgim uzun yıllara dayandı. Bu konuda çok sayıda özgün gazeli video haline getirmek için epey bir emek de harcadım. Hatta bu hikayenin konusu olan “yanıp bir nar-ı ruhsare” ile başlayan ve en güzelini Tenekeci Mahmut Güzelgöz’ün okuduğunu düşündüğüm 17 dakikalık (aşağıda linki var) gazeli de gazelseverler için bendeniz ince ince dokuyarak oluşturmuşumdur. Son zamanlarda eskisi kadar vakit ayıramadan da bir gazel duyunca yüreğimin bir yerinden büyük taşlar kopuyormuş gibi dikkat kesiliveririm. Pek çok öğrencim de bilir, işsizlik kon