Bazı insanlar ağaçtır. Sadece kendisi için var olur ama başkaları için gölge işlevi görür. Bazı insanlar ise, semtlerine uğrayan herkese gölge etmek ister. Onların iklimine uğrayan, mutlaka huzur bulmak için gerekçeler bulur kendine. Bu iklime orman denir. Ucu bucağı bilinmez. Ormanın arada bazı uzuvları zarar görse de kendini yeniler ve genişler. Yeni gölgeler var eder. Ormanın sararıp yok olmasının alternatif maliyeti çölleşmedir. Ve ormanın kıymeti, bir kuru çalının bile yaşamsal öneme sahip olduğu çoraklık dönemlerinde en iyi anlaşılır. Her insan genellikle tekil bir ağaca dönüşür ama orman olmak, asla ortalama bireylerin ulaşamadığı bir mazhariyettir. Ormanın kıymetini ise, en iyi biçimde, o havzada yaşama şansına sahip olanlar idrak eder. Üzerinden gölgeler eksilmeye başlayıp kavurucu sıcakla doğrudan temas kurmaya başlayan insanlar için bu idrak ufku daha da genişler. Bir orman müptelası olarak aylardır gölgesiz kalmış birisi gibi görüyorum zaman zaman kendimi. Samimi dostlukla...
politik iktisat, bölgesel çalışmalar, post-sovyet avrasya, avrupa birliği, türkiye'nin ekonomi politiği, yaşam