Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mart, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İktisatçı Dostoyevsky

Prof. Dr. Zekai Özdemir Ölüler Evinin Ekonomik Analizi;Cezaevi Rantı Paranın özgürlük olduğunu belirtip bu özgürlüğün cezaevinde de hüküm sürdüğünü ifade eder. S.42) Cebine para giren mahkumun o parayı harcamasada teselli oluşunum üzerinde durur. Sonra tefecilik çalışma hayatı ve rehin vermenin cezaevi ekonomisinde rantın kazancının nasıl döndüğü üzerinde durur.S.43)Yoksulluktan kaynaklanan nedenle paranın cezaevindeki değeri özgür hayattaki değerinden daha yüksek olduğunu tesbit eden Dostoyevsky hırsızlıktan gelenlerin içerde yine hırsızlık yaptıklarını görür.D.43)Kaçacılık ve içki satıp zenginleşenleride göz önüne serdiği eserinde, aslında cezaevinin bir anlamda ıslah edici olmadığını gözler önüne seriyor.Kaçakçılar psikolojini öyle tahlil eder ki, zengin olmak için değil, o işi yapmak için yaparlar der. Onları sanat için sanat yapanlara benzeten S.44)Dostoyevsky tutukluların zengin olmasalar bile her zaman bir kazanç yolu bulduklarını tesbit eder.S.45)Sadaka usulününde cezaevinde o...

Ah Martina ah!

16 Kasım 2022 İktisat son sınıf öğrencileriyle dün geçen diyalog, ağlanacak halimizi özetliyor: - Smith, Ricardo ve Marshall nerelidir arkadaşlar? Sınıftan çıt yok. Cesaretli (!) bir kahraman cevap verdi nitekim: - Alman hocam! İroni olsun diye ben de: - “Hayır! Tanzanya’lıdırlar” dedim. * Ardından ekledim: - “Ama Tanzanya diye bir devlet yok onların yaşadığı zamanda” dedim. Aynı öğrenci bu kez demesin mi: - Ama hocam bizi neden yanıltıyorsunuz? * Ortaokul aritmetiği içeren basit bir soruya sınıfın yarısının neden yanlış cevap verdiğini bir anda unutuverdim. * Oysa soru şuydu: “Türkiye’nin 2021 hasılası 800 milyar dolar ise ve bu rakam dünya hasılasının %1’ini oluşturuyorsa toplam dünya üretimi ne kadardır?” Yazık ki, 800 trilyon dolar cevabını işaretleyenler dersi alan 100 kişinin yarısını oluşturmuştu. Suçluyu bulmakta gecikmedik tabii: * Hesap makinasıymış meğer suçlu: Köftehor alet 800 milyar doların üzerini hesaplayamıyormuş. … Martina Mcbride’ın “Teenage Daughters” şarkısındaki...

Kars mı, mars mı?

18 Kasım 2022 İnsan, çocukluğunu geçirdiği, sevdikleriyle dolu dolu hatıraları olduğu öz vatanını özler genelde. Bu gayet doğal olan durumun başka diyarlar için de mümkün olduğunu söyleyebilir miyiz peki! Bir akrabam, Zara’da geçirdiği günleri özlediğinden söz etmişti bir vakit. Kesinlikle haklıydı. Batıyı bilmiyorum. Ben orta Anadolu çocuğuyum ve ortalama her orta Anadolulu gibi ortasından bakarım dünyaya. Lakin memleketin doğu veya güneydoğu kısmına, ilk başta ayakları geri geri gidenlerin sonradan orada geçirdiği günlere genelde özlem duymalarının bir nedeni olmalı sanki. Havası mı? Suyu mu? Yemekleri mi? Kurulan dostluklar mı? İnsanlık ve mürüvvet iklimi mi? Veya bunların bütünü müdür doğuyu, orada bir süre yaşayan insanların gözünde eski bir dostuna kavuşma heyecanına benzer özlem duymaya iten? Kars’a doğru yola çıkarken 10 bin metre yukarıda bunları düşündüm. Arpaçaydaki düzlüklerde esen rüzgar okşadı sanki yüzümü. Sarıkamış’ın bembeyaz karı ve yazın bir anda zuhur ediveren yemye...