"yeryüzünde bir söz yoktur ki, önceden söylenmemiş olsun" derler. fakat önceden söylenmiş sözlerin herkes için ifade ettiği anlam farklıdır. "başınız sağ olsun" sözü bunlardan birisi olsa gerek. sevdiklerimizin hayata veda ettiği durumlarda sık duyarız bu teselli cümlesini. gel gör ki bu cümle ile teselli olmak en zor zanaat olsa gerektir. acılar bir türlü bünyeyi terketmez. hatıralar asla peşimizi bırakmaz. her vesileyle sevdiklerimizi anmaya devam ederiz son nefesimize kadar. güzel hatıralar dev gibi olur ve sevimsiz konular minicik hale gelir ölümün tartışmasız galip geldiği zamanlardan sonra. yahya kemal;
"ölüm asude bir bahar ülkesidir bir rinde
gönlü her yerde buhurdan gibi yıllarca tüter.
ve serin serviler altında kalan kabrinde
her seher bir gül açar, her gece bir bülbül öter."
derken rindlere selam durur adeta. yani gönül insanlarına. kubbede hoş bir sada bırakanlara.
geridekiler için bir ölümün en kötü yanı, bu dünyada tekrar görüşmeyeceğimizi bile bile bir dostu, sevgiliyi kabre kazırlamak, indirmek ve daha da ürpertici olanı üzerine toprak atmak olsa gerektir. bu anların her aşamasını geçerken zorlanmışımdır. çok cenaze töreninde bulunmama rağmen kimsenin kabri üzerine toprak atamamam, bu son faslın geri dönülemez ürperticilikte olmasından olsa gerektir.
bu günlerde, kendisiyle on yaşında iken tanıştığım, fedakarlık abidesi gördüğüm, ruhumun mimarlarından güzel insan Okta öğretmenimin eşinin vefatı münasebetiyle bu paradoksal halleri tekrar derinden hissettim. son yıllarda özenle baktığına ve yitirmemek için canhıraş gayret ettiğine bizzat tanıklık ettiğim kıymetli eşi aytaç beyi iki gün önce yitirmişti öğretmenim. nazenin ruhu için yaşamının en derin yarasının belirdiğine kuşkum yok. zira nasıl da yıllardır yatağa bağımlı yaşamak zorunda kalan emekli savcı eşine ihtimam göstermişti. en son iki ay önce görüştüğümüzde bilinci yerinde olmasına rağmen fiziksel aktivitelerin kısıtı belirginleşmişti. ömür vefa etmeyince de bu kıymetli ve dürüstlük abidesi insan hayata veda edivermişti.
şimdi daha büyük bir yük hissediyorum omuzlarımda. tıpkı bir tabutu omuzda taşımak veya toprağa verdikten sonra üzerini doldurmanın verdiği zorluk gibi bir yük: telefonla arayarak "başınız sağ olsun" diyebilmek ve ilk ziyarette yüzyüze bu acıyı paylaşabilmek. büyük cesaret istiyor, sevdiklerimizin can dostlarından ayrılması karşısında teselli sözleri bulmaya çalışmak. böyle durumlarda, sözü uzatıp acıları uzatmamak ve benzer hatıraları günyüzüne çıkarmamak adına burada bitirmekte büyük yarar var elbette. ruhumun şekillenmesinde ilham kaynağım öğretmenime ve sevgili biricik oğlu mete bey'e baş sağlığı diliyorum bütün cesaretimi toplayarak.
nazik insan, aytaç amcamızın mekanı cennet olsun. nurlar içinde yatsın. iyilikleri, varsa hatalarına kefaret olsun. bu vesileyle bütün geçmişlerimize allah'tan rahmet ve mağfiret diliyorum. geride kalanlara en güzel sabırlar niyaz ediyorum.
16 nisan 2022
Yorumlar