Orhan Türkdoğan, Erzurum'da lisans eğitimim sırasında tanıştığım değerli bir bilim insanıydı. Kendisi, Türk toplumunun sosyolojik yapısını derinlemesine anlayan, Türkiye'deki Weberci aydınları inceleyen ve ülkücü Türk milliyetçisi kimliğiyle bilinen bir isimdi.
Türkdoğan, sadece entelektüel birikimiyle değil, aynı zamanda dürüstlüğü, fakir dostluğu ve samimiyeti ile de tanınan bir Anadolu aydınıydı. İbn Haldun'dan Eric Hoffer'a, Gustave Le Bon'dan Marx'a kadar geniş bir yelpazede düşünce akımlarını ve düşünürleri öğrencileriyle paylaşarak, onlara farklı perspektifler kazandırıyordu.
Onun eğitim anlayışında, sadece bilgi transferi değil, aynı zamanda öğrencilerin düşünme yetilerini geliştirmeye odaklanan bir özen vardı. Türk toplumunun sosyal dokusunu anlamak için Weberci bir bakış açısıyla Türkiye'deki entelektüel akımları incelerken, milli değerlere bağlılığı ve Türk milletinin birliğine duyduğu güçlü bağlılık da öne çıkıyordu.
Orhan Türkdoğan, ülkemizin sosyal ve kültürel meselelerine dair derinlemesine düşünceleri ve bu konudaki katkılarıyla bir öğretmen, düşünür ve Türk milliyetçisi olarak öne çıkan bir şahsiyetti. Onun anısını yaşatmak ve mirasını sürdürmek, genç kuşaklar için önemli bir görev teşkil etmektedir.
Yorumlar