Ana içeriğe atla

Türkiye'nin Ekonomik ve Politik Sorunsalı


Prof. Dr. Zekai Özdemir

1. Türkiye ekonomisinin pandemi dolayısıyla görülen en önemli problemi üretim problemidir. Gerek imalat gerek tarım ve gerekse sanayi sektörünün üretim strateji oluşturulmadığı takdirde sorunlar hem kar topu gibi büyüyecek hem de sosyal hayata olumsuz olarak etki edecektir. Ülke politika yapıcıları para politikası üzerine konuşmaları bırakıp reel ekonomi üzerinde teni yol haritaları çizilmediği takdirde ekonomi politikasının yetersizliği siyasal yapıyı da negatif etki yapmaktadır. Faiz-döviz kuru ve enflasyon üzerine açıklamalar Türkiye ekonomisine anında etki yapmasının temek nedeni de reel ekonominin temel taşlarının pandemiden dolayı yerinden oynamasıdır.

Bu taşlar yerine koyduğu takdir siyasal yapıya olan güvensizlik unsuru da ortadan kalkar. Bunun için ilk yapılacak iş şudur; Nasıl bankacılık düzenleme üst kurulu varsa, her sektör için de bir üst kurul oluşturulmalı ve bu üst kurul firmaların bütün üretim, finans ve yapısal problemlerine yönelik raporlar hazırlayarak, çözümler geliştirmelidir. Özellikle ihracata yönelik üretim yapan firmalar bu üst kurulun kontrolüne alınarak yönlendirilirse reel ekonomi orta vadede kendini toplar.

Şayet üretim ve verimlilik kontrol altına alınamazsa enflasyon kaçınılmaz olacaktır.

Tekrar ifade edilirse ekonomin karar alıcıları para piyasası ile ilgili söylevlerden mümkün olduğu kadar uzak durmalıdır.

2. Siyasal politikanın en önemli problemi ise söylem krizidir. Yani siyasiler yeni seçim atmosferine girdiği andan itibaren artık beyaz toplum, yolsuzluk, yoksulluk gibi vatandaşlarının bire bir yaşadığı problemleri değil, yeni siyasal ve ekonomik politikalardan konuşmalıdır. Vatandaşın kayıp ettiği çoşku ve heyecana tekrar hayat vermek gerekir. Bunun için yeni politik söylevin huzur, sevgi veya  erdemli toplumun üzerine oturtmalıdır.

Bu manada huzur veya erdemli toplumun ekonomi, eğitim ve sağlık politikası üzerinde seçmene reel, somut söylevler yapılmalıdır. Şiir toplumundan şuur toplumuna geçişin önü böylece açılmalıdır. Bu bir anlamda hareket demektir ki vatandaş bu hareketi bekliyor.

3. Türk insanı gerek televizyonda gerek sahada aynı simaları görmekten usandı ve rahatsız olmaya başladı. Bu nedenle seçim öncesinde yeni aydın dürüst ve çalışkan, menfaattenperestlikten uzak, ideolog olmayan fakat ideali olan teknik ve bürokratların iş başına getirilmeli. 

Buna ilave olarak siyaseti meslek edinmiş siyasilerden ülkenin yüzünü kurtarmak gerekir. Bir başka söylemle yirmi yıldır parlamento ve bürokraside olanların mutlaka tazelenmeli ve yeni kanların iş başına getirilmesi gerekir.

4. Türk insanın yüreğini acıtan en önemli unsur ekonomik gibi görünse dahi en canını acıtan şeyin adalet sisteminde meydana gelen sıkışmalardır. Bu bir anlamda karar alıcılara güven duygusunu tazelemek için gerekli görülen bir problemidir.

5. Siyasetin son zamanlarda boynuna takılan karanlık olayların zincirinden kurtarmak Türkiye’nin bir diğer problemidir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

yaşar nezihe bükülmez, hayatı-şiirleri

  YASAR NEZIHE BÜKÜLMEZ (Yaşar Nezihe Hanım) (17 Ocak 1880 - 5 Kasım 1971) İstanbullu şair, altı yaşındayken annesini kaybeder. İzin almaksızın bir yıl süreyle okula gittiği için babası tarafından evden kovulunca okuldan ayrılmak zorunda kalır. Üç kez evlenir. Üç oğlundan ikisini yitirince, kendisini hayatta kalan tek oğluna adar. Küçük yaşta şiir yazmağa heveslenir. İlk şiirleri “Malumat ve Terakki” ile “Nazikter” dergilerinde Mazlume, Mahmure, Mehcure imzalarıyla yayımlanır. İki kez intihara kalkışır. Şiirlerinde ekmek mücadelesini dile getirdi ve dönemin toplumsal sorunlarına eğildi. Ezilen insanların sorunlarını kendi sorunu olarak gördü; işçiye ve eylemlerine sahip çıktı ve bu nedenle işçi eylemlerini destekleyici şiirler de yazdı. Amele Cemiyeti’ne üye oldu. Şiirlerine el konulan ilk kadın şairdir. Şiirleri Kadınlar Dünyası Dergisi'nde sıkça yayınlandı. Şarkılar da yazdı. 17 sene Esirgeme Derneği’ne iş işlemiş. Şark Eşya Pazarı’nda(1), Darphane'de çalışmış. Hi...

Türkiye’nin Ekonomik Yüz Yılı: Temel Dinamikler ve Gelişmeler

  Mehmet Dikkaya   Künye: Mehmet Dikkaya, “Türkiye’nin Ekonomik Yüz Yılı: Temel Dinamikler ve Gelişmeler”, Türk Yurdu , Ağustos 2023, ss. 16-22. Türkiye ekonomisinin yüz yılında birçok temel değişim ve dönüşüm yaşanmıştır. Sektörel ve yapısal bazda meydana gelen bu değişimin bir sonucu olarak yüz yıl sonunda ekonomik açıdan bambaşka bir manzara ortaya çıkmıştır. Yüz yıl öncesi ve yüz yıl sonrası karşılaştırmasında hayal edilen bir ekonomik yapının varlığından söz edilemez. Lakin içinden geldiğimiz coğrafya ve dezavantajlı bir başlangıç seti oluşturan tarihsel arka plan düşünüldüğünde bu manzara küçümsenmeyecek bir ilerlemeye tekabül etmektedir. Bu savı ispatlamak için evvela önceki yüzyıllardan kalan mirasa odaklanmak yerinde olacaktır. Osmanlı’dan Kalan Miras Osmanlı’nın klasik döneminde (1300-1600) iktisat ve siyaset dengesini koruyup geliştiren bir düzene sahip olduğu, toprak, esnaf sistemi ve ticaretin birey, toplum ve devletin ihtiyaçları arasında dengeyi kurmaya odak...

hayata bir mola olarak bayram

Nereye gittiği bilinmeyen ama inatla akmaya da devam eden hayat yolculuğunun önemli duraklarından birisi olarak bayramlar hep ilginç görünmüştür. Sadece yaşam için bir mola olması değildir bayramı cazip kılan. Aslında bizatihi hayatın önemli bir şahididir bayramlar. Çocukluk dönemlerimiz, gençlik yıllarımız, kendi ailemizi kurduktan sonra yaşadığımız dönemeçler hep bayramlar vesilesiyle hatırımızda kalmaya devam eder. Genelde bayramda alınan ışıl ışıl elbiseler, gıcır gıcır ayakkabılar, ilk servetlerimizi oluşturan harçlıklar, ilk kez karşılaştığımız akrabalarımız ve o günlere özel hazırlanmış enfes yemekler, baklavalar, börekler hep bayramların damaklarımızda bıraktığı tükenmez tatlardır. O sarmalar ki nazenin ellerde ince ince dokunmuş, o börekler ki yaprak yaprak döşenmiş, o baklavalar ki ince ince dilimlenmiş ve sevgilisiyle buluşmayı bekleyen körpe birer aşık gibiydiler. Arife günü ayakkabı alır ilk kez bayramda giymek üzere en kuytu yerde saklardık. Bir keresinde mahalleleri kola...