Ana içeriğe atla

Forbes 2015 Zenginler Listesinin Ekonomi-Politik Analizi ve Türkiye İçin Dersler


9 Mart 2015

Geçen hafta içerisinde açıklanan Dünyadaki en zengin kişiler listesine göre, 2015 yılında dünyadan toplam 1741 kişi dolar milyarderi olma ünvanına sahip bulunuyor. Yaklaşık 80 milyar dolarlık kişisel serveti ile dünya ekonomisinin amiral gemisi olmayı, yaklaşık bir yüzyıldır istikrarla sürdüren ABD'den Microsoft'un sahibi Bill Gates dünyanın en zengin kişisi olarak tespit edildi.(1) Dünya ekonomisine, uzunca bir süre dev sanayi kuruluşları ve çok uluslu şirketleri ile yön veren ABD’nin, neo-liberal küreselleşme dediğimiz 1980’den sonraki dönemde hizmet sektöründe, özellikle bilişim alanında dev şirketler ve dolayısıyla büyük zenginler oluşturmaya başladı.
Bilişimin Gücü ve Zenginleşirken Yok Olan Gelir Adaleti
ABD’nin tartışmasız devam eden ekonomik üstünlüğünün bir yansıması olarak 1741 kişilik toplam milyarder listesinin 536'sı ABD vatandaşlarından oluşuyor. Toplam dolar milyarderlerinin yaklaşık %30'u demek oluyor bu rakam. Başta Bill Gates olmak üzere zenginliğin en büyük kaynağı "BİLİŞİM" sektörü olmuş durumda. Türkiye’de hala "yerli otomobil" rüyası gören devlet büyüklerinin kulağını çıtlatmak yerinde olur sanırım bu bağlamda. Bilişim alanında yapılan faaliyetlerin bir sonucu olarak uzunca bir süredir en zenginler tahtına oturmuş ve bu ünvanını devam ettirmiş olan bazı zenginler ve onlarla ilgili özellikler şöyle sıralanmış;
 Dünyada Bilişimin En Büyükleri (2015)
Sıralama
Milyarder Adı
Serveti
Yaşı
Şirketi
Ülkesi
1
Bill Gates
79.2 milyar $
59
Microsoft
ABD
5
Larry Ellison
54.3 milyar $
70
Oracle
ABD
15
Jeff Bezos
34.8 milyar $
51
Amazon
ABD
16
M. Zuckerberg
33.4 milyar $
30
Facebook
ABD
19
Larry Page
29.7 milyar $
41
Google
ABD
20
Sergey Brin
29.2 milyar $
41
Google
ABD
33
Jack Ma
22.7 milyar $
50
e-ticaret
Çin
35
Steve Ballmer
21.5 milyar $
58
Microsoft
ABD

Diğer bilişim alanları bir yana, dünyadan 5 kişi (Jack Ma başta olmak üzere) "ELEKTRONİK TİCARET" alanında faaliyet göstererek 40 milyar dolarlık bir kişisel servet sahibi olmuş durumda bulunuyor. GOOGLE şirketinin ortağı olan 6 kişinin kişisel servetlerinin toplamı da yaklaşık 80 milyar dolar ediyor. Bu gün yaklaşık 400 milyar dolarlık piyasa değeri olan Google adında bir oluşum 20 yıl önce, kurucuları dâhil kimsenin zihnine dahi düşmemişti. 15 yıllık ömrü olan bu şirketle 2 adet TOYOTA şirketi satın alabileceğimize ve 100 yıl da desteklesek bir Toyota olamayacağımıza göre yerli oto ısrarı, ancak hala 1970'lerde yaşıyor olmakla açıklanmaz mı?
Yine Forbes 2015 listesine göre Çin'den 214 kişi dolar milyarderi olmuş bulunuyor. Bir zamanların milliyetçi komünistleri, sosyalizm sonrası tam kapitalistleşme yolunda hızla ilerliyorlar. Çin tipi kapitalizm, yüksek gelir farklılıkları ile vahşi kapitalizm döneminin ilk aşamalarına benzeyen bir tablo oluşturuyor gibi görünüyor. Bu ülke daha fazla zenginleştikçe, zengin-fakir arasındaki gelir uçurumu şiddetle artmaya devam ediyor zira. Çin Komünist Partisi verilerine göre bile, sosyal rahatsızlıkların başlama sınırı olan 0.40’ın bir hayli üzerinde (0.45) tespit edilen Gini katsayısı, 2012’de bağımsız hesaplamalara göre 0.73 olarak belirlenmişti. (2).
Türkiye ve Diğer Halkı Müslüman Ülkeler İçin Kısa Sonuçlar
Türkiye'den başta 4.4 milyar dolarlık serveti ile Murat Ülker olmak üzere 32 kişi 2015 yılındaki dolar milyarderleri listesine girebilmiş durumda. Türkiye’den listeye girebilen bu 32 kişinin yarıya yakınının, Koç, Sabancı, Doğuş, Eczacıbaşı gibi sermaye guruplarının (ailelerin) değişik fertlerinden oluşması, Türkiye’de aile şirketlerinin gücünü gösteriyor. Kurumsal ve süreklilik arz eden organizasyonel yapılara fazlaca rastlanılmaması, Türkiye’nin zenginleşme (bir zamanlardaki anlamıyla sanayileşme)  macerasına geç başlaması, var olan ilerleme düzeyinin ise sistemi kontrol eden guruplar tarafından kayırılıp kollanmış olan ailelere has bir mazhariyete sahip olmaları ile açıklanabilir. Zenginler listesine geçen kişilerin kalan kısmı da çoğunlukla bankacılık, enerji, medya gibi alanlarda yoğunlaşmış durumda bulunuyor. Daha da ilginci, Türkiye’nin en zenginleri veya patronları diyebileceğimiz bu 32 kişinin kişisel servetleri toplamının Bill Gates'in kişisel serveti civarında bir rakama ulaşmış olması.
Bu mantıktan yola çıkarak ve salt gelir getirici sonuçları dikkate alınarak 100 yıllık kapitalistleşme ve sanayileşme maceramızın toplam değerinin yaklaşık bir Microsoft olduğu gibi bir sonuca ulaşabiliriz. Türkiye ile ilgili dikkat çeken bir başka nokta, listeye giren 32 kişilik ekibin 6 tanesinin, son 15 yılın gözde mesleği olan ve "İnşaat Ya Rasulallah!” sloganlarıyla ortaya çıkmış olan müteahhitlik sektöründe faaliyet gösteriyor olmalarıdır. Üstelik Rusya’nın Lukoil’i ve Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi (SOCAR) gibi dev şirketlerle deniz taşımacılığı anlamında sıkı bağlara sahip Mubariz Gurbanoglu gibi, eski Azerbaycan ve yeni Türkiye vatandaşı kişilerin de eklenmesiyle, Türkiye’nin zenginler listesindeki yeri genişlemeye başladı.

Türkiye Zenginleri (2015)
Sıralama
İsim
Net Serveti
(milyar dolar)
Yaşı
Zenginlik Kaynağı
369
Murat Ülker
4.4
55
Gıda sanayii
690
2.7
70
Finans vd.
714
Semahat Sevim Arsel
2.6
86
Farklı sektörler
737
Mustafa Rahmi Koç
2.5
84
Farklı sektörler
737
Ferit Faik Şahenk
2.5
50
Bankacılık, medya
782
Şarık Tara
2.4
84
İnşaat
847
Erman Ilıcak
2.2
47
İnşaat
847
Suna Kıraç
2.2
73
Farklı sektörler
847
Filiz Şahenk
2.2
48
Bankacılık, medya
1105
Ali İbrahim Agaoğlu
1.75
61
İnşaat
1118
1.7

Gıda sanayii
1312
1.45
65
İlaç vd.
1324
Ahmet Çalık
1.4
57
Enerji, medya, bankacılık
1324
Faruk Eczacıbaşı
1.4
60
İlaç vd.
1324
Ahmet Nazif Zorlu
1.4
70
Farklı sektörler (Vestel vd.)
1386
Mustafa Latif Topbaş
1.35
70
Gıda, perakende ticaret (BIM)
1386
Hamdi Ulukaya
1.35
43
Çobani Yoğurt
1415
Mehmet Aydınlar
1.3
58
Hastaneler zinciri
1415
Mubariz Gurbanoglu
1.3
46
Denizcilik
1500
Turgay Ciner
1.25
59
Farklı sektörler
1500
Deniz Şahenk
1.25
69
Bankacılık, medya
1533
Mehmet Rüştü Başaran
1.2
68
Bankacılık, gaz
1533
Mehmet Nazif Günal
1.2
67
Turizm, inşaat
1533
Mehmet Sinan Tara
1.22
56
İnşaat
1605
M. Emin Karamehmet
1.15
70
Telekom vd.
1712
Mustafa Vehbi Koç
1.05
54
Farklı sektörler
1712
Şevket Sabancı
1.05
78
Farklı sektörler
1741
Aydin Doğan
1.00
78
Medya
1741
Suzan Sabancı Dinçer
1.00
50
Farklı sektörler
1741
Serra Sabancı
1.00
39
Farklı sektörler
1741
Murat Vargı
1.00
67
Telekom
1741
Fatma Yazıcı
1.00
41
Farklı sektörler

Türkiye gibi halkı Müslüman olan ülkelere göz atacak olursak 36 kişilik bir zenginler gurubunun Malezya'dan, 10 kişinin Suudi Arabistan'dan, 8 kişinin son yılların darbe yorgunu (servet vurgunu olarak da düşünülebilir) Mısır'dan, 3 kişinin Fas’tan, 5 kişinin Nijerya’da, 4 kişinin BAE’den, 1 kişinin Cezayir'den listeye girmiş olduğu görülüyor. Bu ise, dünyada servetin genel dağılımına paralel olarak, kişisel servetlerin büyüklüğü açısından da manzaranın benzeşme gösterdiğine delalet etmektedir. Türkiye’den, diğer Müslüman ülkelere göre sayı ve çeşitlilik açısından daha fazla zenginin listeye girebilmesi ise, diğer ülkelere nazaran göreceli kapitalist gelişme başarısı gösterebilmesi, servetin belli ellerde toplanması açısından kayda değer bir gelişmenin ortaya çıkmamış olması gibi sonuçlarla ilişkilendirilebilir. Nitekim son birkaç yılda Gini katsayısı bakımından Türkiye 0.42’lik sonuç ile sürekli yerinde saymakta, “kalkınmanın” emarelerine ilişkin bazı bulgulara rastlanmasına rağmen “adalet” sorunu yaşamaya devam ettiği anlaşılmaktadır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

yaşar nezihe bükülmez, hayatı-şiirleri

  YASAR NEZIHE BÜKÜLMEZ (Yaşar Nezihe Hanım) (17 Ocak 1880 - 5 Kasım 1971) İstanbullu şair, altı yaşındayken annesini kaybeder. İzin almaksızın bir yıl süreyle okula gittiği için babası tarafından evden kovulunca okuldan ayrılmak zorunda kalır. Üç kez evlenir. Üç oğlundan ikisini yitirince, kendisini hayatta kalan tek oğluna adar. Küçük yaşta şiir yazmağa heveslenir. İlk şiirleri “Malumat ve Terakki” ile “Nazikter” dergilerinde Mazlume, Mahmure, Mehcure imzalarıyla yayımlanır. İki kez intihara kalkışır. Şiirlerinde ekmek mücadelesini dile getirdi ve dönemin toplumsal sorunlarına eğildi. Ezilen insanların sorunlarını kendi sorunu olarak gördü; işçiye ve eylemlerine sahip çıktı ve bu nedenle işçi eylemlerini destekleyici şiirler de yazdı. Amele Cemiyeti’ne üye oldu. Şiirlerine el konulan ilk kadın şairdir. Şiirleri Kadınlar Dünyası Dergisi'nde sıkça yayınlandı. Şarkılar da yazdı. 17 sene Esirgeme Derneği’ne iş işlemiş. Şark Eşya Pazarı’nda(1), Darphane'de çalışmış. Hi...

Türkiye’nin Ekonomik Yüz Yılı: Temel Dinamikler ve Gelişmeler

  Mehmet Dikkaya   Künye: Mehmet Dikkaya, “Türkiye’nin Ekonomik Yüz Yılı: Temel Dinamikler ve Gelişmeler”, Türk Yurdu , Ağustos 2023, ss. 16-22. Türkiye ekonomisinin yüz yılında birçok temel değişim ve dönüşüm yaşanmıştır. Sektörel ve yapısal bazda meydana gelen bu değişimin bir sonucu olarak yüz yıl sonunda ekonomik açıdan bambaşka bir manzara ortaya çıkmıştır. Yüz yıl öncesi ve yüz yıl sonrası karşılaştırmasında hayal edilen bir ekonomik yapının varlığından söz edilemez. Lakin içinden geldiğimiz coğrafya ve dezavantajlı bir başlangıç seti oluşturan tarihsel arka plan düşünüldüğünde bu manzara küçümsenmeyecek bir ilerlemeye tekabül etmektedir. Bu savı ispatlamak için evvela önceki yüzyıllardan kalan mirasa odaklanmak yerinde olacaktır. Osmanlı’dan Kalan Miras Osmanlı’nın klasik döneminde (1300-1600) iktisat ve siyaset dengesini koruyup geliştiren bir düzene sahip olduğu, toprak, esnaf sistemi ve ticaretin birey, toplum ve devletin ihtiyaçları arasında dengeyi kurmaya odak...

hayata bir mola olarak bayram

Nereye gittiği bilinmeyen ama inatla akmaya da devam eden hayat yolculuğunun önemli duraklarından birisi olarak bayramlar hep ilginç görünmüştür. Sadece yaşam için bir mola olması değildir bayramı cazip kılan. Aslında bizatihi hayatın önemli bir şahididir bayramlar. Çocukluk dönemlerimiz, gençlik yıllarımız, kendi ailemizi kurduktan sonra yaşadığımız dönemeçler hep bayramlar vesilesiyle hatırımızda kalmaya devam eder. Genelde bayramda alınan ışıl ışıl elbiseler, gıcır gıcır ayakkabılar, ilk servetlerimizi oluşturan harçlıklar, ilk kez karşılaştığımız akrabalarımız ve o günlere özel hazırlanmış enfes yemekler, baklavalar, börekler hep bayramların damaklarımızda bıraktığı tükenmez tatlardır. O sarmalar ki nazenin ellerde ince ince dokunmuş, o börekler ki yaprak yaprak döşenmiş, o baklavalar ki ince ince dilimlenmiş ve sevgilisiyle buluşmayı bekleyen körpe birer aşık gibiydiler. Arife günü ayakkabı alır ilk kez bayramda giymek üzere en kuytu yerde saklardık. Bir keresinde mahalleleri kola...